Bir kişinin gerçek yüzünü anlamak için aslında sadece iki detaya dikkat etmek yeterlidir. İlk detay, onun kendisine hiçbir değeri olmayan insanlara nasıl davrandığıdır. Gerçekten eğitimli bir kişi, statüsüne göre tutumunu değiştirmez. Onun garsonlara, temizlikçilere, yabancılara veya küçük hatalar yapanlara nasıl davrandığını gözlemleyebilirsiniz. İçsel olarak dengeli ve empati sahibi bir kişi, zayıflara karşı kibir göstermez, daha da önemlisi kendi güvensizliğini gizlemek için küçümseme yoluna gitmez. Gerçek iyilik, sergilenen bir davranış değil, içgüdüsel bir yansıma olarak ortaya çıkar. İkinci detay, kişinin kendi taahhütlerine nasıl davrandığıdır. Taahhüt, sadece söylenmiş bir söz değil, aynı zamanda içsel bir sözleşmedir. Zamanında buluşma, telefonları yanıtlama, düzenlemeleri yerine getirme gibi görünüşte önemsiz olan bu küçük şeyler, bir kişinin güvenilir olup olmadığını ölçmenin gerçek anahtarıdır.
Sözler yerine getirilemediğinde, sorumluluk almalı mı? Gerçekten samimi bir açıklama mı yapmalı? Yoksa durumu başkalarına mı havale etmeli? Gerçekten olgun olan kişiler, kendi söz vermeme durumlarının sorumluluğunu alır. Aradığımız şey mükemmel insanlar değil, dürüst insanlardır. Bir kişinin sürekli olarak güzel sözler vermesine rağmen sık sık sözünde durmadığını mı, yoksa fazla konuşmayan ama işleri sessizce halleden türden birini mi dikkatle izleyebilirsiniz. Küçük şeylerde sözünü tutabilen kişiler, genellikle kritik anlarda da güvenilir olurlar. Tabii ki, kendinizi de sorgulamayı unutmayın: Başkalarına ve kendinize verdiğiniz sözleri yerine getirdiniz mi? İçsel taahhütlerinizi korudunuz mu? Sözünde durmak, sadece başkaları için değil, kendinize olan sadakatiniz içindir. Bu iki detay - "faydasız insanlara" nasıl yaklaştığınız ve sözlere nasıl yaklaştığınız - tıpkı birer ayna gibi, her birimizin ruhunu yansıtır. Gerçek insan karakteri, asla yüksek anlarda değil, kimsenin dikkat etmediği detaylarda gizlidir ve her gün görünür.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Bir kişinin gerçek yüzünü anlamak için aslında sadece iki detaya dikkat etmek yeterlidir. İlk detay, onun kendisine hiçbir değeri olmayan insanlara nasıl davrandığıdır. Gerçekten eğitimli bir kişi, statüsüne göre tutumunu değiştirmez. Onun garsonlara, temizlikçilere, yabancılara veya küçük hatalar yapanlara nasıl davrandığını gözlemleyebilirsiniz. İçsel olarak dengeli ve empati sahibi bir kişi, zayıflara karşı kibir göstermez, daha da önemlisi kendi güvensizliğini gizlemek için küçümseme yoluna gitmez. Gerçek iyilik, sergilenen bir davranış değil, içgüdüsel bir yansıma olarak ortaya çıkar. İkinci detay, kişinin kendi taahhütlerine nasıl davrandığıdır. Taahhüt, sadece söylenmiş bir söz değil, aynı zamanda içsel bir sözleşmedir. Zamanında buluşma, telefonları yanıtlama, düzenlemeleri yerine getirme gibi görünüşte önemsiz olan bu küçük şeyler, bir kişinin güvenilir olup olmadığını ölçmenin gerçek anahtarıdır.
Sözler yerine getirilemediğinde, sorumluluk almalı mı? Gerçekten samimi bir açıklama mı yapmalı? Yoksa durumu başkalarına mı havale etmeli? Gerçekten olgun olan kişiler, kendi söz vermeme durumlarının sorumluluğunu alır. Aradığımız şey mükemmel insanlar değil, dürüst insanlardır. Bir kişinin sürekli olarak güzel sözler vermesine rağmen sık sık sözünde durmadığını mı, yoksa fazla konuşmayan ama işleri sessizce halleden türden birini mi dikkatle izleyebilirsiniz. Küçük şeylerde sözünü tutabilen kişiler, genellikle kritik anlarda da güvenilir olurlar. Tabii ki, kendinizi de sorgulamayı unutmayın: Başkalarına ve kendinize verdiğiniz sözleri yerine getirdiniz mi? İçsel taahhütlerinizi korudunuz mu? Sözünde durmak, sadece başkaları için değil, kendinize olan sadakatiniz içindir. Bu iki detay - "faydasız insanlara" nasıl yaklaştığınız ve sözlere nasıl yaklaştığınız - tıpkı birer ayna gibi, her birimizin ruhunu yansıtır. Gerçek insan karakteri, asla yüksek anlarda değil, kimsenin dikkat etmediği detaylarda gizlidir ve her gün görünür.