FTX tasfiyesi tartışmalara neden oldu, alacaklıların hakları sorgulanıyor
Son günlerde, FTX alacaklıları temsilcisi sosyal medya platformunda bir iflas tasfiye belgesi ekran görüntüsü paylaştı ve bu geniş çapta ilgi çekti. Belge, eğer kullanıcı kısıtlı yabancı yargı yetkisine tabi ise, FTX'in talep fonlarını el koyabileceğini gösteriyor. Dikkat çeken bir nokta, "kısıtlı ülkeler" kapsamındaki talep fonlarının %82'sinin Çinli kullanıcılardan geldiğidir.
Çin'in kripto para ticaretine sıkı kontroller uygulaması nedeniyle, bu kullanıcılar "yasadışı" olarak değerlendirilebilir ve böylece tazminat hakkını kaybedebilirler. Bu karar, bu kullanıcı grubunun yalnızca kayıplarını geri alamayacağı anlamına gelmiyor, aynı zamanda varlıkları da "yasal olarak el konulabilir".
Bu mesaj toplulukta büyük bir tartışma yarattı, birçok kişi tasfiye ekibinin eylemlerinin mantıksız ve hukuki dayanağı olmadığını sorguladı. Bazıları FTX'in kararını "Amerikan soygunu" olarak nitelendirerek derin bir hayal kırıklığı ve çaresizlik ifade etti. Çin'in kripto para ticaretine sıkı kısıtlamaları olmasına rağmen, kullanıcı fonlarının doğrudan el konulması hâlâ tartışmalara yol açtı.
FTX'i devralan ekip, Wall Street'ten gelen bir iflas yeniden yapılandırma ekibidir ve yeniden yapılandırma uzmanı John J. Ray III CEO olarak görev yapmaktadır. Ayrıca, tanınmış hukuk firması Sullivan & Cromwell (S&C) liderliğinde çalışmaktadır. John J. Ray, Enron'un iflasını yönetmiş ve S&C'ye yaklaşık 700 milyon dolar gelir sağlamıştır.
Ancak, bu tasfiye ekibinin yüksek ücretleri alacaklıların rahatsızlığına neden oldu. S&C ortaklarının saatlik ücreti 2000 dolara kadar çıkarken, John Ray'in kendisi saat başına 1300 dolar ücret talep ediyor. Raporlara göre, 2025'in başına kadar FTX iflas sürecinde S&C tarafından bildirilen toplam hukuk hizmeti ücretleri 249 milyon dolara ulaştı.
FTX'in tarihsel yatırım portföyünün tasfiye şekli de tartışmalara yol açtı. Cursor, Mysten Labs ve Anthropic gibi dikkat çeken birçok proje, piyasa değerinin çok altında bir fiyata satıldı. Bu işlemler, alacaklıların çıkarlarına zarar verme olarak değerlendirildi ve tasfiye ekibinin motivasyonları sorgulanmaya başlandı.
Analizlere göre, likidasyon ekibi kaliteli varlıkları tanıdık kuruluşa çok kısa bir süre içinde düşük fiyattan satarken, yüksek avukat ücretleri alarak sonunda büyük bir kazanç elde etti. Aslen alacaklılara ait olan varlıklar, "makul ve uyumlu" çerçeve altında, güç merkezine daha yakın olan kişilere devredildi.
Şu anda, FTX'in iflas varlıklarının toplam 14.5 milyar ile 16.3 milyar dolar arasında bir tutarla küresel olarak tasfiye edilmesi bekleniyor. Ancak, Çin gibi bölgelerdeki kullanıcılar nihayetinde tazminat talep edemezse, bu yeni bir trajediyi işaret edecektir: Bazı yatırımcılar yasal sistemin dışına tamamen itilme riskiyle karşı karşıya kalabilir ve kendilerine ait olan fonlar karmaşık yasal süreçler ve iflas avukatlarının gri işlemleri tarafından yutulabilir.
FTX ekibinin iflas mahkemesine sunduğu yeni planda, danışmanların sorumluluktan muaf tutulmasına dair gizli bir madde de bulunuyor, bu da alacaklıların dava açma veya itiraz etme olasılığını neredeyse ortadan kaldırıyor. On binlerce sıradan yatırımcı için, özellikle de Çinli bireysel yatırımcılar için, bu sadece maddi bir kayıp değil, aynı zamanda umutların sona ermesi anlamına geliyor.
Bu tasfiye sürecinin neden olduğu tartışma, sadece FTX isimli bir şirketin kaderini değil, aynı zamanda küresel kripto para endüstrisinin yasal düzenlemeleri ve yatırımcı koruma sorunlarını da kapsamaktadır. Bu durum, sınır ötesi finansal işlemlerde farklı yargı bölgelerinin yasal gerekliliklerini dengelemenin ve yatırımcı haklarını korumanın karmaşıklığını vurgulamaktadır.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
11 Likes
Reward
11
4
Share
Comment
0/400
MelonField
· 07-12 06:48
DOGEsbf gerçekten giderek daha da absürt hale geliyor.
View OriginalReply0
LidoStakeAddict
· 07-10 16:37
Ne tür bir Amerikan soygunu, buna yurt dışı finans eğitimi denir.
View OriginalReply0
MaticHoleFiller
· 07-10 16:35
Gerçekten açıkça çalıyorlar!
View OriginalReply0
OnchainSniper
· 07-10 16:28
FTX ile hala dalga geçiyor musunuz? Toplulukta eski madenciler ne anlama geldiğini anlamıyor mu?
FTX tasfiye tartışması: Çinli kullanıcılar 82% tazminat fonlarını kaybedebilir, hukuk bürosunun yüksek ücretleri sorgulanıyor
FTX tasfiyesi tartışmalara neden oldu, alacaklıların hakları sorgulanıyor
Son günlerde, FTX alacaklıları temsilcisi sosyal medya platformunda bir iflas tasfiye belgesi ekran görüntüsü paylaştı ve bu geniş çapta ilgi çekti. Belge, eğer kullanıcı kısıtlı yabancı yargı yetkisine tabi ise, FTX'in talep fonlarını el koyabileceğini gösteriyor. Dikkat çeken bir nokta, "kısıtlı ülkeler" kapsamındaki talep fonlarının %82'sinin Çinli kullanıcılardan geldiğidir.
Çin'in kripto para ticaretine sıkı kontroller uygulaması nedeniyle, bu kullanıcılar "yasadışı" olarak değerlendirilebilir ve böylece tazminat hakkını kaybedebilirler. Bu karar, bu kullanıcı grubunun yalnızca kayıplarını geri alamayacağı anlamına gelmiyor, aynı zamanda varlıkları da "yasal olarak el konulabilir".
Bu mesaj toplulukta büyük bir tartışma yarattı, birçok kişi tasfiye ekibinin eylemlerinin mantıksız ve hukuki dayanağı olmadığını sorguladı. Bazıları FTX'in kararını "Amerikan soygunu" olarak nitelendirerek derin bir hayal kırıklığı ve çaresizlik ifade etti. Çin'in kripto para ticaretine sıkı kısıtlamaları olmasına rağmen, kullanıcı fonlarının doğrudan el konulması hâlâ tartışmalara yol açtı.
FTX'i devralan ekip, Wall Street'ten gelen bir iflas yeniden yapılandırma ekibidir ve yeniden yapılandırma uzmanı John J. Ray III CEO olarak görev yapmaktadır. Ayrıca, tanınmış hukuk firması Sullivan & Cromwell (S&C) liderliğinde çalışmaktadır. John J. Ray, Enron'un iflasını yönetmiş ve S&C'ye yaklaşık 700 milyon dolar gelir sağlamıştır.
Ancak, bu tasfiye ekibinin yüksek ücretleri alacaklıların rahatsızlığına neden oldu. S&C ortaklarının saatlik ücreti 2000 dolara kadar çıkarken, John Ray'in kendisi saat başına 1300 dolar ücret talep ediyor. Raporlara göre, 2025'in başına kadar FTX iflas sürecinde S&C tarafından bildirilen toplam hukuk hizmeti ücretleri 249 milyon dolara ulaştı.
FTX'in tarihsel yatırım portföyünün tasfiye şekli de tartışmalara yol açtı. Cursor, Mysten Labs ve Anthropic gibi dikkat çeken birçok proje, piyasa değerinin çok altında bir fiyata satıldı. Bu işlemler, alacaklıların çıkarlarına zarar verme olarak değerlendirildi ve tasfiye ekibinin motivasyonları sorgulanmaya başlandı.
Analizlere göre, likidasyon ekibi kaliteli varlıkları tanıdık kuruluşa çok kısa bir süre içinde düşük fiyattan satarken, yüksek avukat ücretleri alarak sonunda büyük bir kazanç elde etti. Aslen alacaklılara ait olan varlıklar, "makul ve uyumlu" çerçeve altında, güç merkezine daha yakın olan kişilere devredildi.
Şu anda, FTX'in iflas varlıklarının toplam 14.5 milyar ile 16.3 milyar dolar arasında bir tutarla küresel olarak tasfiye edilmesi bekleniyor. Ancak, Çin gibi bölgelerdeki kullanıcılar nihayetinde tazminat talep edemezse, bu yeni bir trajediyi işaret edecektir: Bazı yatırımcılar yasal sistemin dışına tamamen itilme riskiyle karşı karşıya kalabilir ve kendilerine ait olan fonlar karmaşık yasal süreçler ve iflas avukatlarının gri işlemleri tarafından yutulabilir.
FTX ekibinin iflas mahkemesine sunduğu yeni planda, danışmanların sorumluluktan muaf tutulmasına dair gizli bir madde de bulunuyor, bu da alacaklıların dava açma veya itiraz etme olasılığını neredeyse ortadan kaldırıyor. On binlerce sıradan yatırımcı için, özellikle de Çinli bireysel yatırımcılar için, bu sadece maddi bir kayıp değil, aynı zamanda umutların sona ermesi anlamına geliyor.
Bu tasfiye sürecinin neden olduğu tartışma, sadece FTX isimli bir şirketin kaderini değil, aynı zamanda küresel kripto para endüstrisinin yasal düzenlemeleri ve yatırımcı koruma sorunlarını da kapsamaktadır. Bu durum, sınır ötesi finansal işlemlerde farklı yargı bölgelerinin yasal gerekliliklerini dengelemenin ve yatırımcı haklarını korumanın karmaşıklığını vurgulamaktadır.